Tasavvuf ve tarikatların esas unsuru olan zikir, anmak, hatırlanmak, unutmamak demektir. Allah'ı her an hatırda tutmak, O'nu unutmamak, O'nun isimlerini çeşitli şekillerde ve belli sayılarda söylemek zikrin esasıdır.
Sûfîler zikre çok önem verirler, onu diğer ibadetlere tercih ederler. Kûr'ân-ı Kerîm'de namaz, oruç, zekât gibi diğer ibadetler için "çok namaz kılınız", çok oruç tutunuz, gibi ifadeler olmamasına karşılık zikir için "Allah'ı çok çok zikrediniz." ifadesinin bulunuşu sûfîlerin konu ile ilgili delillerinden bir tanesidir.
En büyük ibadet zikirdir. Namaz ibadetlerin büyüğüdür, fakat her zaman kılınmaz. Zikir ise her zaman yapılabilir. Ayakta iken, otururken, yatarken Allah zikredilir. Zikrimize, Allah zikir ile mukabele etmektedir. Sûfîlere göre başka hiçbir ümmete böyle bir şeref nasip olmamıştır.
Âyetler :
"Ey iman edenler, mallarınız, çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Allah'ı unutup mal ve çocuklarıyla oyalananlar ziyana uğrayanlardır." (Münâfıkûn Sûresi / 9. Âyet)
"Ey Muhammed, sabret. Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşir.Günahların için Allah'tan af dile. Akşam sabah Rabbini överek tesbih eyle." (Mü'min Sûresi / 55. Âyet)
"Kalpler ancak Allah'ı zikirle huzura kavuşur." (Ra'd Sûresi / 28. Âyet)
"Beni anın ki, ben de sizi anayım.Bana şükredin, nankörlük etmeyin." (Bakara Sûresi / 152.Âyet)
"Rabbini içinden yalvararak yüksek olmayan bir sesle sabah akşam zikret." (Â'raf Sûresi / 205. Âyet)
Peygamber Efendimizin bu konu hakkındaki Hâdis-i Şerîfleri:
* Allah'ı zikreden cemaati melek ziyaret eder, gönüllerine rahmet ve huzur iner ve Allah onları, meleklerin ruhlarıyla zikreder.
* Allah'ı zikretmeyi seveni, Allah da sever.
* "Lâ ilâhe illâllah" diyenin kalbinden perde kalkar.
* Allah'ı zikredenin kalbinden şeytan kaçar, etmiyeninkine girer.
* Allah'ı zikretmekten üstün sadaka olmaz.
* Sabah namazını cemaatle kılıp, güneş doğuncaya kadar zikirle meşgul olur, iki rekat namaz kılarsa, bir hac sevabı vardır.
* İkindi namazından sonra zikirle meşgul olmanın doğurduğu sevinç büyüktür.
* Allah'ın zikri, bir insanı düşmandan koruyan kale gibi şeytandan korur.
Resûl-i Ekrem - Sallallahu aleyhi vessellem - şöyle buyurmuşlardır:
Allah Teâlâ Hazretlerinin husûsî bazı melekleri vardır ki, yeryüzünde ehl-i zikri aramak için dolaşırlar. Ne vakit ki, Allah'ı zikreden bir cemaat bulurlarsa birbirlerine nidâ ederek:
"Geliniz! Aradığınız buradadır." diyerek orada toplanırlar.Ve o mevkii kanatlarıyla semâya kadar çevirirler. Sonra Allah Teâlâ Hazretleri, o ehl-i zikrin ahvâl ve akvâlini, o meleklerden daha ziyâde kendisi bildiği halde onlara hitaben:
- KULLARIM NE SÖYLÜYORLAR? der. Melekler:
- Seni tesbih ve tekbîr ediyorlar. Sana hamdediyorlar. Seni temcîd ediyorlar. Allah Teâlâ:
- BENİ HİÇ GÖRMÜŞLER Mİ? der. Melekler de:
- Hayır Yâ Rabbi. Zâtına kasem ederiz ki hiç görmemişler, derler. Allah Teâlâ:
- PEKİYİ BENİ GÖRSELERDİ NASIL OLURLARDI? Melekler:
- Eğer seni görselerdi sana daha çok ibâdet ederler, seni bütün kuvvetleriyle tesbîh ederlerdi, derler. Allah (c.c.) :
- KULLARIM BENDEN NE İSTİYORLAR? der. Melekler de:
- Senden cenneti istiyorlar derler. Allah (c.c.)
- ORAYI HİÇ GÖRMÜŞLER Mİ? der. Melekler de:
- Hayır, yemin ederiz ki hiç görmemişler.
- PEKİYİ GÖRSELERDİ NASIL OLURLARDI?
- Eğer görselerdi oraya daha fazla düşkün olurlardı, orayı daha fazla arzu ederlerdi. derler. Allah Teâlâ:
- PEKİYİ NELERDEN ALLAH'A SIĞINIYORLAR? Melekler:
- Ateşten, derler.
- PEKİYİ ONU HİÇ GÖRMÜŞLER Mİ?
- Hayır vallahi hiç görmemişler.
- PEKİYİ YA BİR GÖRSELERDİ NASIL OLURLARDI?
- Eğer görselerdi ondan daha çok kaçarlar, daha fazla korkarlardı.
Bunlardan sonra Allah Teâlâ şöyle buyurur:
- Sizi şahid tutarım ki, ben bu kullarımı mağfiret ettim.
İçlerinden bir melek şöyle der:
- Ya Rabbi, filan onlardan değildir, o bir işi için onların arasına gelmiştir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
- Madem ki beraber duruyorlar, onlarla beraber oturanlar şekavetten uzak olurlar.(Onları da mağfiret ettim buyurur.)
Ebû Said el-Hudrî'den rivâyete göre:
Resûlullah'a Kıyamet günü, Allah nezdinde hangi kulların dereceleri daha yüksektir? diye soruldu:
Resûlullah'da:
- "Allah'ı çok zikredenler," buyurdu. Ben:
- Ey Allah'ın Resûlü, Allah yolunda cihâd edenlerden de mi? diye sordum.
- "Allah yolunda cihâd edenler, kılıçları kırılıp, kanlarını dökmedikçe müşrik ve kâfirlere kılıç da sallasalar, Allah'ı çok zikredenler yine de onlardan üstündürler," buyurdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder